Bu Tam Bir Çılgınlık!
"Bu tam bir çılgınlık!" dedi arkadaşım.
"Ne işin var Amerika'da ne vizen ne de paran! Niye gidiyorsun ki?' diye ekledi.
San Francisco'ya gitmeye karar verdiğimde herkesten aynı tepkiyi alıyordum.
Oysa ki ben tükenmiştim
Hüzün ve hayal kırıklıklarıyla dolu kariyerim
Paramı ve psikolojimi harcadığım girişimcilik maceralarımla…
Uzaklara gitmek istiyordum.
Her şeyi tekrar denemek istiyordum.
Baştan.
Öncelikle paraya ihtiyacım vardı.
Tüm tanıdıklarıma, eski iş arkadaşlarıma yazdım.
Birkaç tane küçük firmayla anlaştım.
Onlara danışmanlığa başladım.
Dört ay boyunca her gün, her saat çalıştım.
Tam yeterince parayı biriktirmiştim ki
Darbe girişimi oldu.
Firmalardan ödemelerimi alamadım.
Sanki ülke bile diyordu bana
"Gitme!
Bu tam bir çılgınlık!"
Kazandığım paranın yarısı ve turist vizemle uçağa bindim.
Şimdiki aklım olsa binmezdim.
Fiyatları cep yakan bu koca şehirde her gün 1 dolara yemek yiyordum.
Yediklerimin ne tadı vardı ne tuzu.
Çok ama çok açtım.
Cambly'de 'Türkiye Ülke Müdürü' ilanı gördüm.
Hemen iletişime geçtim.
Darbe girişimi sebebiyle işe alımı durdurduklarını söylediler.
Elçilik yapabileceğimi söylediler,
Getirdiğim üye başına komisyon alabilirdim.
Ama garanti değildi.
"Peki" dedim.
Karnım guruldurken. Sanki bana sesleniyordu.
"Yapma, garanti para kazanman lazım!
Bu tam bir çılgınlık!"
Tüm çabalarım sonunda biraz üye getirebildim.
Ve beklenmedik bir şey oldu.
'Ülke müdürlüğü' teklifi aldım.
O an aklıma gelen ilk şey ne oldu biliyor musunuz?
Yemek yemek.
Şu ana kadar yediğim en güzel yemek değildi ama...
Bana en lezzetli geleni oydu.
Bazen yolumuz zorluklarla, darbelerle, açlıklarla dolu olabilir.
Ama belki de bizim yapmamız gereken.
Sadece bir 'çılgınlık'...
Size hiç ‘bu tam bir çılgınlık’ denildiği oldu mu?
Paylaşmak ister misiniz?
