"Gitme, delilik yapıyorsun!"
dedi arkadaşlarım San Francisco’ya gitmeye karar verdiğimde.
Amerika’da ne işim ne vizem ne de param vardı.
Yine de çok tükendiğim o senenin ardından uzaklaşmak; her şeyi tekrardan denemek istiyordum.
Acil para kazanmak için tüm tanıdıklarıma, eskiden çalıştığım şirketlere yazdım.
Bir kaç küçük firmayla anlaştım. Dört ay boyunca haftanın her günü, günün her saati çalıştım.
Bu sürede iki kere arkadaşlarımı dinlemeye, ‘delilik’ yapmamaya ve gitmemeye karar verdim.
Biletimi aldığımın ertesi günü darbe girişimi oldu ve iki tane firma bu sebeple ödememi yapmadı.
Kazandığım paranın sadece yarısıyla ve turistik vizeyle o uçağa bindim. Herhalde şu an ki aklım olsa binmezdim.
Ateş pahası bir şehirde her gün ‘Dollar Tree’ mağazasında 1 dolara yemek yiyordum. O kadar tatsız ve kalitesizdi ki. Çok ama çok acıktım.
Ücretsiz Cambly için elçilik yapmaya, üye getirmeye başladım. ‘İlgilenmiyoruz’ demelerine rağmen şansımı zorluyordum.
İş ve vize teklifimi aldığım an aklıma gelen ilk şey:
Pazarlık etmek oldu.
Ciddi değilim tabii ki, aklıma ilk gelen şey yemek yemek oldu. :)
Şu ana kadar yediğim en güzel yemek değildir herhalde ama bana en lezzetli geleni oydu…
Bazen ‘delilik’ yapmak gerekiyor hayatta.
Benzer hikayeniz var mı?
---
Yurt içi veya yurt dışı istediğiniz işi bulmanız, keyif alacağınız bir kariyere ulaşmanız için hazırladığım 'Hayalindeki O İş' adlı ücretsiz e-rehber için buraya tıklayabilirsiniz!