Simit sarayı’nın başarı hikayelerini okuyup, birkaç ay sonra da iflasını duyduğunuzu hatırlıyor musunuz?
Pek çok şirketi, lideri, sanatçıyı ‘başarı idolü’ olarak görüp, ardından düşüş haberlerini alıyoruz.
Neden?
Bazıları bunun sebebini bu iki kavramla açıklıyor: ‘Sonlu oyunlar’ ve ‘sonsuz oyunlar’.
‘Sonlu oyunlar’ kuralları ve rakipleri olan, süreleri önceden belirlenmiş oyunlardır. Sonunda kazanan vardır. Spor aktiviteleri, seçimler, savaşlar gibi.
‘Sonsuz oyunlar’ ise kuralları ve oyuncuları değişebilen, süre kısıtı olmayan oyunlardır. Kazanan yoktur. Kariyerimiz, şirketler, hayatımız gibi.
Sonlu oyunlar ‘kazanmak’, sonsuz oyunlar ise ‘oynamak’ için oynanır.
Şirketin son yıllarda çok ciro yapmış olması, güçlü bir şirkette lider olman ‘kazandın’ anlamına gelmez. Bir kural değişir, bir eleman kaybeder, oyundan çıkarsın.
Kariyerinde istediğini yerde olmaman seni ‘kaybettin’ durumuna sokmaz. Öğrendiklerinle ileride kendini farklı konumlandırabilirsin.
Sonlu aktiviteler güç ve şansı gerektirir.
Sonsuz aktiviteler ise vizyon ve sürekliliği.
Birinin başarı hikayesini gördüğünüzde onları ‘kazanmış’, kendinizi de ‘kaybetmiş’ olarak görürseniz aklınızda bulunsun:
‘Oyun’ sonlanmadı, devam ediyor...
---
Yurt içi veya yurt dışı istediğiniz işi bulmanız, keyif alacağınız bir kariyere ulaşmanız için hazırladığım 'Hayalindeki İşi Bulma' adlı ücretsiz e-rehber için buraya tıklayabilirsiniz!